TÜRKİYE İTTİFAKI, 19 MAYIS VE İSTANBUL SEÇİMLERİ
TALAT YAVUZ
TÜRKİYE İTTİFAKI, 19 MAYIS VE İSTANBUL SEÇİMLERİ
Kurtuluşa atılan ilk adımın üzerinden yüz yıl geçti. Yerel seçimlerden sonra İBB seçimi iptal edildi ve 23 Haziran yeni seçim tarihi olarak belirlendi. Yıllardır toplumda kutuplaşmadan bahsediliyor ve yerel seçimlerden sonra yeni bir kavram, Cumhurbaşkanı tarafından gündeme getirildi, Türkiye ittifakı.
Yeniden yüz yıl öncesi şartlara benzeyen günlerdeyiz diye yorumları yabana atmamız gereken gelişmeleri gözlüyoruz. S400 tartışması, Doğu Akdeniz’e gönderilen savaş gemileri ve ülkemize karşı açıktan yapılan tehditler. Ekonomi savaşları ve iç kargaşaya çekilmek istenen ülkelerde atılan benzer adımlar.
Bu bilgiler üzerinden ülkemize, seçim tartışmalarına, siyasetçilerin gündemine, insanlarımızın umursamazlığına baktığımızda bir şeylerin yanlış gittiğini söyleyebiliriz. Yaklaşan bir tehlike var diyenlere kulak kabartmak yerine herkes mevcut pozisyonunu korumaya hatta güçlendirmeye çalışıyor. 19 Mayıs kutlamaları için Samsun’da toplanan liderlerin verdiği resim çok geç kalınmış ve devamında bir şeylerin yapılması gereken bir resimdir.
Tarihi bir dönüm noktasının üzerinden geçen yüz yıl yeni sorguların, yeni fırsatların önünü açması gerekir. Açılan yaraların sarılması, oluşan tehditlerin doğru algılanması ve gereken adımın atılması, birlik ve bütünlüğün sağlanması çok önem arz etmektedir.
Seçim dönemlerinde tarafların bir birlerine yönelttikleri eleştiriler ve ithamlar elbette bir yere kadar anlaşılabilir. Ancak bizim son birkaç seçimde şahit olduklarımız, olması gerekenden çok farklı ithamlar. Hatırlayabildiğim kadarıyla eskiden tarafların bir birlerine yönelttikleri en ağır itham, ihanet içinde olmaktı. Yolsuzluk, beceriksizlik, kadrolaşma vs. ithamları sıradan eleştirilerdir hep. Ancak bu sefer yaşananların farklı olduğu çok açık bir şekilde ortada duruyor.
FETÖ taktikleriyle kampanya yürütmek, algıyı profesyonelce yöneterek gerçekleri ters yüz etmek, takiyye yaparak rakibin seçmen kitlesinden oy devşirmeyi ülkemize özgü sıradan işler olarak kabul edelim de şu terörle işbirliği ve yurt dışı mihraklarla temas halinde olmak, gizli görüşmeler yapmak nasıl bir şeydir anlayamadım. Her şeyin normal yürüdüğü bir ülkede bu ithamlar çok ciddi karşılığı olan ithamlar olmalı. Kırk yıldır neredeyse her ay, her hafta şehitlerimizin olduğu ülkemizde bunlar nasıl olmaktadır?
Ülkemizi işgale açıktan hazırlık yapanların başarılı olmaları durumunda, yenilecek olanın sadece iktidar olacağına mı inanıyor bunları yapanlar? “Cumhurbaşkanı dünyaya kafa tuttu başımıza bir sürü iş açtı, bu iktidar gitsin, biz yeniden eski düzene döner, uysal bir dış politika izleriz ve problem kalmaz.” diye mi düşünülüyor acaba? İşgale uğrayan ülkelerde olup bitenleri gördükten sonra bu kadar ufuksuzluk tarihin hangi döneminde ülkesini ayakta tutabilmiş merak ediyorum.
Teröre ve uluslararası şer odaklarına karşı beraber tavır alabilme problemini çözdükten sonra, yerel seçimleri kimin kazandığının çok önemi yok. Ancak şahit olduklarımız bir taraftan çok uyanık olmamızı bir taraftan de her şeye rağmen birlik beraberliğimizi sağlayarak düşmanın karşısına tek yumruk çıkmamızı gerekli kılıyor. İstanbul seçimleri geçtikten sonra, adı Türkiye ittifakı mı olur, 19 Mayıs fotoğrafı mı olur bir şekilde birlik ve beraberlik umudu yeşertilmelidir. Normal zamanlarda olmadığımız çok açık, uyanık olalım, siyasetin kısır gündeminin üstüne çıkalım.
Talat YAVUZ
Eğitim Bir Sen İstanbul 4 Nolu Şube Başkanı
yavuztlt@hotmail.com
www.twitter.com/talatyavuz29
www.facebook.com/yavuztlt
