GERİYE DAHA NE KALDI Kİ?
TALAT YAVUZ
GERİYE DAHA NE KALDI Kİ?
Öyle bir nesil yetiştiriyoruz ki hiçbir kutsal değer onlar için bir anlam ifade etmiyor. Sesinin kısıldığı, dönemleri gördük ancak ezanın, ıslıklandığı ve tepkiyle karşılandığına hiç şahit olmamıştık. Ezanı ıslıkla bastırmaya çalışmak, saygısızlıktan öte hadsizliktir, bizi biz yapan değerlerimizi, kutsalımızı çiğnemektir. Hadi başörtüsü yıllarca yasaklandı, cezalandırıldı, kısır ideolojik kavgalara kurban verildi. Ancak ezanın, namaza dursun veya durmasın her kesimin saygı duyduğu, bitmesini sessizce ve saygı ile beklediği ilahi bir çağrı olarak ayrı bir yeri olmuştur.
Geriye ne bıraktınız peki? Size ne oluyor? Siz kimsiniz, nereden gelir nereye gidersiniz? Hiç mi değer taşımazsınız? Nasıl bu hale geldiniz? Siz hangi projenin ruhsuz kurbanlarısınız? Hangi ihanet çarkının içine düştünüz? Bu nasıl bir ruh halidir?
Ezanlar susmasın diye cephelere koşan, toprağa düşen körpe yavrulardan haberiniz hiç mi olmadı? Uğruna canların verildiği, şiirlerin yazıldığı kutsal çağrımızın, Taksim Meydanı’nda okunmasından mı rahatsız oldunuz? Bin dört yüz yıldır okunan ezanı susturabileceğinizi mi zannediyorsunuz?
Son bir hafta içerisinde, bir akademisyen güya bilimsellik, tarafsızlık ve objektiflik adına, başörtülü rehber öğretmen danışmanlık hizmeti yapamaz diyor, ezanımız ıslıklanıyor. Bu iğrenç olaylar yaşanırken, Dünya Kadınlar Günü, sendikamız tarafından Suriye zindanlarında mahpus yedi bin kadının insanlık dışı muamelelerden kurtarılması için bir dizi etkinlik yapıyor, kamuoyu insanlık adına önemli bir etkinliği konuşacağına, eski Türkiye manzaralarını konuşmak zorunda kalıyor.
Birileri bir yerlerden işaret almış gibi, cesaretle ve pervasızca bir plan uyguluyor. Yaptıklarından ziyade, şahit olduğumuz bu pervasızlıkları nasıl yaptıklarına kafa yormak gerekir. Kimler, neyi amaçlıyorsa, ona giden yolda bir moral motivasyon sağladığı çok açık ve bu yapılanlar, toplumun sinir uçlarına dokunulan dönemlere benziyor.
Son birkaç yıldır kadınlar günü etkinliklerinde, ahlaksızlığı tavan yapmış ifadelerin yer aldığı pankartlar taşıyanların niyetlerinin ne olduğu çok açıkça görülmüştür. Kadınlar gününe gölge düşüren bu sözde kadın hakları savunucularının, aslında bize ait bütün değerlerimize düşman olduklarını görüyoruz. Bir milleti yok etmek için ne gerekiyorsa hepsi sergileniyor.
Bugün yapılması gereken sağduyu sesini yükseltmek ve meydanın boş olmadığını göstermektir. Yetkililer, toplumu iyi gözlemeleri ve gereken adımları zamanında atmalıdır. Ülkemizde, ezanın hedef seçilmesi sıradan bir olaymış gibi değerlendirilmemelidir. Bunun arkası gelecektir. Takip edip bu oyunu bozacak olan yine devletimizdir, sivil toplumumuzdur, milletimizdir. Geç kalmadan bir an önce bu rezil görüntülere sebep olanlar, kanun önüne çıkarılmalı, bağlantıları sorgulanmalı ve deşifre edilmelidir.
Hak derken, hakikate varamamış bu güruhun beyhude ıslıklarını, inanç dolu kalplerimizle ıslıklıyor ve kınıyoruz. Bu millet, hak arama veya kutlama ile din ve mukaddesat düşmanlığını ayıracak kadar basirete sahiptir. Bu yüzyıllardır böyledir, böyle de bilinmelidir.
Talat YAVUZ
Eğitim Bir Sen İstanbul 4 Nolu Şube Başkanı
yavuztlt@hotmail.com
www.twitter.com/talatyavuz29
www.facebook.com/yavuztlt
