MEB Mİ T3 MÜ?
TALAT YAVUZ
Etrafımızda örülen şer çemberini yırtabilmek ve büyük devlet olabilmek için atılan adımları güçlendirme yolunda başarısıbeklenen eğitimcilerimiz bugün ders başı yaptı. Ülkemizde tartışılan ekonomi, dış politika, sanayi, siyaset ne varsa hepsindeki yetersizlik, eğitimdeki başarısızlığa bağlanır. Bağlanır ve bütün sorumluluk üzerimize yüklenir.
Eğitimciler; “ Ziya hocanın selamı ile” eğitim öğretim yılına başladılar. Okulların açılmasına bir hafta kala, ilçeleri ve okulları ziyaret eden bakanlık yetkilileri, öğretmenlere, Ziya hocanın selamını söylediler. Bir taraftan Ziya hocanın selamı öğretmenlerin içini ısıtırken diğer taraftan eğitimciler, bir çocuk doktorunun genel müdür olarak nasıl atadığını tartışıyordu.
20-23 Eylül tarihleri arasında İstanbul’da, üçüncü havaalanında bir teknoloji festivali düzenlenecek. Birkaç gün önce lise öğrencileri, Tuz Gölü’nde roket yarışması yaptı. Kısa ismi T3 olan Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı, sessiz sedasız önemli işler yapıyor. Ordumuzu, teröristlerin kâbusu haline getiren İHA ve SİHA’ların başarı hikâyesi, eğitimde esin kaynağı olabilecek bir başarı hikâyesidir.
Madem, diğer meslek mensuplarının Milli Eğitim Bakanlığı’nın üst yönetimlerine atanmaması için eğitimciler alternatif üretemiyor, Ziya hocadan sonra Milli Eğitim Bakanı, Selçuk BAYRAKTAR olsun öyleyse. Hiç değilse başarısı, öğrencilerimize esin kaynağı olur.
Sayın bakanın selamı güzel ve anlamlı ancak bugünden itibaren, eğitimin dinamikleri konuşmaya başlar. Bakanın selamı, kariyer problemini çözecek mi? Bu selam, okulların ihtiyaçlarını giderecek mi? Kademeler arasında geçiş sistemini düzelterek meslek liseleri ve imam hatipleri kapanmaktan kurtaracak mı? Gençlerimizi her türlü bağımlılıktan koruyacak ve onlara yerli bir duruş kazandıracak mı? Öğretmene şiddeti durduracak ve okulların güvenliğini sağlayacak mı? Ücretli öğretmenlerin asgari ücretin altında maaşla çalışmasına son verecek mi?
Eğitimcileri havuza atıp, yerlerine doktor, mühendis, hukukçu atamaktan ve eğitimcileri küçük düşürmekten bir an önce vazgeçilsin. Söylediklerinizle yaptıklarınız tutarlı olsun. Eski dostlar ve yeni ortaklarla oluşturulan kapalı yapılar; bir zaman sonra problem üretmeye, üzerinizde zan oluşturmaya, attığınız her adımın ve yaptığınız her icraatın sorgulanmasına sebep olacaktır. Millet sizden yol haritası, sistem önerisi, başarı hamlesi bekliyor. Ziya hocayla yeşeren umutlar, eski hesapların görüleceği arenaya dönerse çok yazık olacak.
Liyakat ve ehliyet söylemlerinin sadece alt kademe yöneticilerin başında cellat gibi dolaştırılması artık son bulsun. Sayın bakanın çizdiği olumlu hava, en azından bu öğretim yılı boyunca eğitimcilere saygınlık kazandırsın. Selçuk BAYRAKTAR, teknoloji alanında atılan adımların devamlılığı ve özlenen başarı için milli seferberlik ilan edilmesi gerektiğini söylüyor. Toplumun bütün kesimleri, başarıya sahip çıkar, değer verir, gündemine alır, takdir ederse yol alırız, yoksa bir vatan sevdalısının rüyası olarak anılarda kalırsa yazık olur.
Yok mu koca yürekli bir eğitimci, herkesi kucaklasın. İşini iyi yapan ve başarılı olan herkesle çalışırım diyerek bütün enerjisini eğitime, işe ve başarıya odaklasın. Kimsecikler alınmasın ve kusura bakmasın, gördüğümüz şudur; herkeste bir tedirginlik var ve bakanlık yetkilileri alanlarda siyasiler gibi taban desteği arayışında. Buna gerek yok ve öğretmenler artık kişisel gelişimcilerin yöntemlerine doydular. Derinden, sessiz, vakur ve ağır başlı ve başarılı bir süreç bekliyoruz, tıpkı T3 gibi. Başarılı dolu bir yıl diliyorum
