Dönemden Geriye Kalanlar
Hızlıca geçen bir eğitim-öğretim dönemini daha geride bırakıyoruz. Genel gündemde ekonomi ve hayat pahalılığını tartıştığımız yıl içinde, eğitim dönemi özelinde Müfredat, Öğretmenlik Meslek Kanunu gibi konuları yoğun olarak konuştuk.
Türkiye’de ekonominin günden güne kötüye gittiği bir süreçte, kamu çalışanlarının aldığı ücretlerin büyükşehirlerde kira ile yarışır duruma geldiği bir dönem yaşıyoruz. Büyükşehirden Anadolu’ya tayin talebinin sürekli arttığı bir dönemdeyiz maalesef. Enflasyonun kamu görevlisinin canını yaktığı bu zor sürecin bir an önce bitmesi hepimizin ortak temennisi olsa gerek…
Anayasa mahkemesinin sendikalı olmayı teşvikin önüne büyük bir set çekmesi ise; dönem içerisinde örgütlü mücadeleye büyük bir darbe olarak göze çarpan diğer bir husus olarak karşımıza çıkıyor.
Bu dönem en çok tartıştığımız konuların başına müfredatı da eklemek, müfredat ile ilgili söylemleri de dile getirmek gerektiği kanaatindeyim. Uzun yıllar sonrasında müfredat değişimi ile ilgili cümle kurmak, çalışma yapmak, cesur bir tavır olarak değerlendirilmelidir. Değişen dünya şartlarında, ülkenin içinde bulunduğu durumu resmetmek, geçmişi doğru analiz edip gelecekle ilgili perspektifi düzgün kurgulamak adına müfredatın hazırlanması ve taslağın eleştiri/ öneriye açılması kıymetli bir çalışma olarak not alınması gereken bir husus.
Uzun yıllardır beklenen ve 2021 sonunda büyük bir fiyasko olarak uygulamaya alınan Öğretmenlik Meslek Kanunu; beklentileri karşılamamış, sonucu eğitim camiası tarafından hüsran olarak değerlendirilmiştir. Eğitim-öğretim yılının hemen başında Anayasa mahkemesinin süreci iptal etmesi, yeni ve kapsamlı bir kanun yapmanın önünü açması açısından doğru değerlendirilmelidir kanaatindeyim.
Bu defa kurgu doğru yapılmalı göreve yeni başlayan öğretmenden, mesleğinin duayenlerine, şube müdürüne, milli eğitim müdürüne, maarif müfettişlerine, eğitim uzmanlarına kadar eğitimin tüm paydaşlarına adil bir yapısal ve ekonomik düzenleme getiren bir kanun çıkarılmalıdır. Çalışma alanlarını zenginleştirecek, öğretmenlerimizin kariyer planlarına destek verecek, sosyal ve kültürel hayatlarına ciddi katkılar sağlayacak güzel bir kanun hepimizin en önemli beklentisidir.
Son olarak;
Dünyanın gözü önünde büyük bir soykırıma uğrayan Filistinli kardeşlerimizi eğitim kurumlarımızın gündemine taşıyan, farklı etkinliklerle gündemde tutan değerli eğitimci arkadaşlarımızı ve öğrencilerimizi de ayrıca takdir ettiğimi belirtmek isterim.
Bu vesile ile Cuma günü sona erecek eğitim-öğretim döneminin yeni başlangıçlara güzel vesileler üreteceğini inanıyor ve kıymetli yavrularımızın tatili iyi değerlendirmelerini tavsiye ediyorum.
Bilal DURAN
Eğitim-Bir-Sen
İstanbul 4 Nolu Şube Başkanı
EĞİTİM BİR SEN KONGRESİNİ YAPTI
DÖNEMDEN GERİYE KALANLAR
Çanakkale-Gazze Hattında İnsan-ı Kâmili Aramak
Bizimle canlanacak nice umutlara doğru
Örgütlü olmanın bereketiyle birleştik, birleştikçe büyüdük ve güçlendik
Psikopatik zevzeklerin kuru gürültüsü
Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal davası
FİLİSTİN DİRENİŞİ, MÜSLÜMANLARIN GELECEĞİ VE EMPERYALİZMİN ÇÖKÜŞÜ