İstanbul 4 Şubesi

Türkiye 14 Mayıs’ta demokrasi dersi vermiştir

Türkiye, tarihinin en önemli seçimlerinden birini geride bıraktı. Öncesinde ulusal ve uluslararası ölçekte gerçekleştirilen spekülasyon ve manipülasyonlara rağmen, aziz milletimiz, Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’ne yüzde 88,84 gibi çok yüksek bir oranla katılarak, demokrasimizin gücünü bütün dünyaya göstermiştir.

Demokratik bir olgunlukla geçen seçimlerde, özellikle sosyal medya üzerinden üretilen ayrımcılık söylemleriyle gerçekleştirilmek istenen operasyonlara milletimiz olgun bir tavırla karşılık vermiş, millî birlik bilincini de güçlendirmiştir. Özellikle bazı batılı siyasilerin yönlendirici söylemleri ve emperyalizmin sözcülüğünü yapan kimi uluslararası basın yayın organlarının attığı manşetlerle deşifre olan kirli strateji, bağımsızlık şuuruyla şekillenmiş millet iradesiyle ters yüz edilirken, milletimiz Türkiye’mizin tam bağımsızlık yürüyüşünün önüne kimsenin çıkamayacağını net bir şekilde ortaya koymuştur.

Milletimiz, bu seçimde, ne ülkede ne de uluslararası ölçekteki hiçbir vesayeti tanımayacağını bir kere daha göstermiş ve otoriterleşme, yozlaşma gibi kavramlarla yapılmak istenen kirli stratejileri de ters yüz etmiş, istikrarlı bir yönetim yönünde irade beyanında bulunmuştur.

Krizin her geçen gün derinleştiği bir dünyada, böylesi bir bilinçle, olgunlukla gerçekleşen ve istismarın değil, gerçekliğin ve doğrunun belirleyici olduğu seçimler sonucunda, her ne kadar Cumhurbaşkanı seçimi ikinci tura kalsa da oy oranlarına bakıldığı zaman, evet, milletimiz istikrarı seçmiştir.

Biz, emek kesimi olarak, sürecin ilk gününden itibaren krizler başta olmak üzere yaşanılan sorunları gerçekçi bir şekilde ele alan, milletin sıkıntılarını istismar etmeyen ve özellikle kamu görevlilerinin birikmiş sorunlarını çözmek noktasında irade gösteren kim varsa onu destekleyeceğimizi söylemiştik. Yine, dünyaya koşut olarak ülkemizde de yaşanılan ekonomik krize bağlı olarak oluşan enflasyon ve fiyat istikrarsızlığının sebep olduğu sıkıntıları en güçlü şekilde ifade etmiş, hayat pahalılığı karşısında alım gücü düşen memurların maaşlarının yükseltilmesi noktasında bir an önce adım atılması talebimizi ısrarlı bir şekilde dile getirmiştik. İşte tam da buradan hareketle, çağrılarımız muhataplarımız tarafından işitilmiş, çözüm noktasında da gerçekçi öneriler getirilmiştir. Bizler, bu ülkenin emekçileri olarak, bağımsızlıkla şekillenmiş geleceği için, bağımsızlıkçı politikalara güçlü bir irade ile destek verdik.

Öte yandan, değerler sendikacılığının temsilcisi Memur-Sen olarak, medeniyet değerlerimizi merkeze alan, aile kurumu ile şekillenen toplumsal yapımızı yozlaşmış sisteme karşı güçlendiren politikalara en güçlü şekilde destek verdik.

Biz, bu toprakların değerleriyle evrenselliği yakalayan, Türkiye vizyonu ile kendi vizyonumuzu birleştirerek uluslararası alanda Türkiye’mizi temsil eden bir emek hareketiyiz. Bu nedenle, büyüyen, gelişen ve mazlumlara umut olan bir Türkiye’yi inşa ve ihya etmeye kararlı kadroları destekleyeceğimizi her zemin ve şartta dile getirdik ve antiemperyalist mücadelenin yanında yer aldık.

Bağımsızlığı, bu ülkenin hukukunu kendine namus saymış bütün kadrolarla birlikte, darbe anayasalarının yerine sivil ve özgün bir anayasa için; emeğin merkeze alındığı, üretim ekonomisi ve adil bölüşümün sağlandığı bir ülkeyi inşa için çalışan kadrolara bundan sonra da destek vereceğimizi bir kere daha deklare ediyoruz.

Bu vesileyle, dünyaya örnek olacak olgunlukla gerçekleşen seçimlerin milletimiz, devletimiz ve ‘Türkiye sadece Türkiye’den ibaret değildir’ düsturuyla mazlumlar için hayırlar getirmesini temenni ediyor; ikinci turu 28 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanı seçiminin de aynı olgunluk ve huzur içerisinde gerçekleşeceğine inanıyoruz.