İstanbul 4 Şubesi

İstanbul Memur-Sen'den Alçak Saldırıya Tepki

İstanbul Memur-Sen'den Alçak Saldırıya Tepki

Memur-Sen İstanbul olarak, Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim'e yapılan alçak saldırıyı İstanbul / Beyoğlu'nda yer alan İsveç Başkonsolosluğu önünde gerçekleştirdiğimiz eylemle kınadık.

Memur Sen İstanbul İl Başkanı Talat YAVUZ liderliğinde Memur-Sen teşkilatı, Genç Memur-Sen üyeleri, ADEM topluluğu ve vatandaşların yoğun katılım gösterdiği eylem, Kuran-ı Kerim tilaveti ile başladı. Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde yüce kitabımız Kuran-ı Kerim'i yakmayı hedefleyen eyleme izin veren İsveç yetkilerinin kınandığı eylemde konuşan İstanbul Memur-Sen Başkanı Talat YAVUZ;

Kıymetli Basın Mensupları, Değerli Katılımcılar;

Bugün burada, 21 Ocak Cumartesi günü, İsveç’te, Stockholm Büyükelçiliğimiz önünde, Kur’an-ı Kerim yakılmasını tel’ in etmek için toplanmış bulunuyoruz. Ülkemizin tüm uyarılarına rağmen, 21 Ocak 2023 Cumartesi günü, İsveç'te kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim'e karşı aşağılık bir saldırı yapılmıştır. Bu saldırıyı gerçekleştiren ırkçı, faşist, sözde siyasetçi, Rasmus Paludan’ı ve ona izin veren terör destekçisi İsveç makamlarını, şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz. Bu aşağılık eylem İslam düşmanlığının, ırkçı ve ayrımcı akımların Avrupa'da hangi seviyeye ulaştığını göstermektedir. Allah’ın Kitabı, Müslümanlar olarak baş tacımız, yüce kitabımız Kur’an-ı Kerime yapılan bu saldırıya, hiç kimse fikir ve düşünce özgürlüğü diyemez, dedirtmeyiz.

Değerli Basın Mensupları;

Dikkat edilirse İsveç makamları başka herhangi bir dinin, başka bir kitabın yakılmasına izin vermiyorlar.  Ancak Kur’an-ı Kerim ve İslam düşmanlığı söz konusu olunca, hemen ifade ve düşünce özgürlüğü diyerek izin veriyorlar ve seyirci kalıyorlar. Buradan şunu belirtelim ki; Kur'an-ı Kerim'in yakılması açık bir nefret ve insanlık suçudur, aşağılık bir eylemdir. Bu eylemin sahipleri aslında bu eylemleri ile tarihimiz, medeniyetimiz ve temsil ettiklerimiz karşısında ne kadar da küçüldüklerini göstermiş oluyorlar.

Çaresizliklerine, teröre destek vererek çare üretmeye çalışıyorlar. İslam’ın yükselen sesini bu şekilde boğabileceklerini düşünüyorlar. Silahlarımız, teknolojimiz, insan gücümüz, yeniden adaleti haykıran duruşumuz, yükselişimiz ve meydan okumamız karşısında; göze aldıkları ve işledikleri benzer nefret suçlarıyla İslam’a karşı yeniden bir haçlı cephesi oluşturmaya çalışıyorlar. Gün geçmiyor ki İsveç denen devletçikten bir skandal yansımasın. Bilmiyorlar ki teröre teslim olmuş görüntüsüyle en büyük tehlikeyi kucaklarında besliyorlar. Yaptıklarıyla aslında ne kadar da zavallılar.

Değerli Basın Mensupları;

İnsanlık tarihi boyunca karanlığın temsilcisi olan cahiller sürüsü hep olmuştur. Ancak onlar hiçbir zaman muvaffak olamamışlardır. Şüphesiz olamayacaklardır da. Karanlığın ve cehaletin panzehri de hiç şüphesiz insanlığı aydınlığa çıkaran yüce kitabımız Kuran’ı Kerim’dir. Allah’ın kelamı olan Kuran’ı Kerim’in hiçbir faninin korumasına ihtiyacı yoktur. Nitekim Allah’u Teala yüce kitabında buyurduğu üzere; “Hiç şüphe yok ki o Kur’an’ı biz indirdik, onu koruyacak olan da biziz.” (Hicr,15/9) ifadesiyle Kur’an’ın ilelebet hâkim olacağını bildirmiştir. Dolayısıyla İslam düşmanları ne dinimize ne de kitabımıza hiçbir zarar veremezler.

Değerli Basın Mensupları;  

Allah’a iman eden kullar olarak; her şeyden önce bilinmesini isteriz ki, asla ve kata yüce kitabımız, en büyük kutsalımız olan Kuran’ı Kerim’e yapılacak hiçbir edepsizliğe karşı sessiz kalmayacağız. Kendisini sözde demokrasi ve özgürlük havarisi olarak gören Avrupa ülkeleri, Müslümanlara karşı yapılan saldırılarda hiçbir hassasiyet gözetmemektedirler. Buradan bütün Avrupa’ya sesleniyoruz; ne yaparsanız yapın hakikatin nurunu söndüremeyeceksiniz. Kur’an’ın kâinatı aydınlatan ruhunun önüne geçemeyeceksiniz. Müslümanların birliğini bozamayacaksınız.

Değerli Basın Mensupları;  

İsveç’in Müslümanlara ve ülkemize karşı düşmanca tutumu bununla da sınırlı değildir. Son zamanlarda benzer şekilde başka hadiseler de yaşanmıştır. Bir takım terör örgütlerinin hücresine dönüşen Stockholm’de, Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı haddi aşan eylemler gerçekleştirilmiş ve İsveçli yetkililer bu olaylara da akıl almaz bir şekilde sessiz kalmışlardır.

Şimdi buradan size soruyoruz: Bizim topraklarımızda gözlerini açamayan teröristler, neden sizin ülkenizi seçiyorlar? Burada kendisine alan bulamayan terör seviciler neden sizin topraklarınıza koşuyorlar?

 Değerli Basın Mensupları;  

Karşımızda; KENDİ YANGININA BENZİN DÖKEN BİR İSVEÇ VAR. Biz biliyoruz ki terörle iş tutan devletler bunu bedelini bir gün mutlaka ödüyorlar. İsveç’te terörle iş tutan, sergilenen aşağılık eylemle nefret ve insanlık suçuna ortak olan yetkililere ve bu zihniyette olan bütün batılılara sesleniyoruz; Tarihten ders alın, çöken, iflas eden medeniyetinizin ömrünü teröristlerle iş tutarak uzatamayacaksınız. Ürettiğiniz bütün evrensel değerleri kendiniz yok etmişken, İslam’ın insanlığa sunduğu değerleri anlamaya çalışın ve korkmayın. Bir gün Allah nurunu mutlaka tamamlayacaktır. Bu vesileyle İsveç’te sergilenen aşağılık eylemi, eylemi gerçekleştirenleri, izin verip seyirci kalanları bir kez daha lanetliyoruz. Basın açıklamamıza katılan bütün basın mensuplarına teşekkür ediyorum. Tüm Kur’an dostlarını selamlıyorum, dedi.